ASO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı Antalya'da gerçekleştirildi

Genel (AA) - Anadolu Ajansı | 02.10.2021 - 14:29, Güncelleme: 02.10.2021 - 14:29 1297+ kez okundu.
 

ASO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı Antalya'da gerçekleştirildi

ASO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı Antalya'da gerçekleştirildi

- ASO Başkanı Nurettin Özdebir: - "Yazmamız gereken 'yeni büyüme hikayemizin' en önemli unsurları teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır" - "2022 sonrası güçlü bir büyüme ve dengelenmenin sağlanmasında, yapısal reformların uygulanabilirliği, uzun vadeli istikrar açısından oldukça önem arz edecektir" ANTALYA (AA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, "2022 yılında yazmamız gereken 'yeni büyüme hikayemizin' en önemli unsurları, teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır." dedi. ASO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Oda meclis üyelerinin katılımıyla Antalya'da gerçekleştirildi. Nurettin Özdebir, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, küresel ekonomide yeni denge arayışlarının devam ettiğini, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yarattığı küresel krizle birlikte dünyanın içine girdiği bol para döneminin sonunun yaklaştığını söyledi. Yeni dengelenme sürecinin, aynı zamanda ekonomilerde risk algısının arttığı bir dönemden geçileceği anlamını taşıdığını dile getiren Özdebir, değişen dengelerin ilk dalgalarının hissedilmeye başlandığını ifade etti. Türkiye'nin marttan bu yana risk algısı ve belirsizliklerin yüksek seviyede olduğu bir dönemde olduğunu anlatan Özdebir, "Kovid-19'da artan vakalar, merkez bankalarının kararları ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan belirsizlikler ve bu belirsizliklerdeki yüksek risk algısı her geçen gün artarken ekonomi politika yapıcılarının uygun bir ekonomi politikası formüle etmesini zorlaştırıyor." diye konuştu. Son dönemde, parasal sıkılaşma politikalarının amacını gerçekleştiremediğini ve ekonominin aynı anda hem yüksek faizin hem de yüksek kurun kıskacında kaldığını dile getiren Özdebir şunları kaydetti: "Bu olguların, yurt içinde belirsizliği artıran, ara mallardaki yüksek fiyat artışları kanalıyla üretimde aksamalara yol açan ve uluslararası piyasalarda rekabet gücümüzü aşındıran yüksek enflasyonla birlikte değerlendirilmesi, halihazırda reel sektörün yüzleştiği zorlukların derecesini ortaya koymaktadır. Ama tüm bu zorlukların üstesinden gelmekten başka da çaremiz yok. Biz sanayiciler olarak bu süreçte üretmekten hiç vazgeçmedik." Türkiye'nin sanayi politikasının üretim odaklı bir yaklaşımla, yüksek katma değer yaratan ve ithalata bağımlı olmayan üretim modeli ile sağlıklı bir yapıya kavuşacağını belirten Özdebir, geçmiş yıllarda ülkenin yabancı sermaye ile finanse edilen ithalata bağımlı bir sanayileşme politikasını tercih ettiğinin altını çizdi. Üretimde dışa bağımlılığı azaltmak için ara ve sermaye mal üretimine katkı sağlayacak teşvik sisteminin devreye girmesi gerektiğini dile getiren Özdebir şöyle devam etti: "Bunları gerçekleştirdiğimizde; üretim artışı ile sağlanacak refah artışı, ülkemizi hak ettiği kalkınma seviyesine ulaştıracaktır. 2022 yılında yazmamız gereken 'yeni büyüme hikayemizin' en önemli unsurları teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır. Ülke ekonomisinin, mevcut olumsuz konjonktürü geride bırakıp tekrar yüksek büyüme patikasına girebilmesi için; verimlilik, rekabet gücü ve ihracat artışına yönelik ekonomi politikaları revize edilerek üreten, katma değer yaratan bir ekonomi yapısına dönüşmesi gerekmektedir. 2022 sonrası güçlü bir büyüme ve dengelenmenin sağlanmasında, yapısal reformların uygulanabilirliği, uzun vadeli istikrar açısından oldukça önem arz edecektir." - "Sınırda karbon uygulamalarına yeni fırsat olarak bakılabilir" Avrupa Yeşil Mutabakatı'na da değinen Özdebir, Avrupa Birliği (AB) ekonomisini sürdürülebilir bir gelecek için dönüştürme amacını taşıyan mutabakat konusunda Türkiye'nin de geç kalmadan harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Mutabakatın sadece bir çevre stratejisi olarak algılanmaması uyarısında bulunan Özdebir, "Bizi de yakından ilgilendiren yeni bir uluslararası ticaret sistemi ve dönüşümü olduğu da unutulmamalıdır. Sınırda karbon uygulamaları sanayinin önünde bir engel gibi gözükse de sürece hızlı bir adaptasyonla yeni fırsatlar olarak bakmak da mümkündür." dedi. ASO'nun 2022-2026 yıllarını kapsayan stratejik plan çalışmalarını meclis ve komite üyelerinin yoğun katılımıyla başlattıklarını da anlatan Özdebir, daha sonraki süreçte, plana son şeklini vereceklerini bildirdi. - "Paris İklim Anlaşması'nın bizim gibi ülkelere çok faydası olacak" İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Altuğ da yılda 50 milyar ton karbondioksitin atmosfere salındığını belirterek araştırmalara göre, gerekli önlemlerin alınmaması halinde 30 yıl içinde Ankara'nın ikliminin Riyad iklimine dönmesinin beklendiğini söyledi. Altuğ, Paris İklim Anlaşması'nın TBMM'den geçmesinin beklendiğini dile getirerek, "Bu anlaşmanın bizim gibi ülkelere çok faydası olacak. Türkiye'nin enerjisinin yüzde 70'i maalesef dışa bağımlı. Paris İklim Anlaşması bize, 'Artık fosil yakıtlı enerjilerden kaçının, yenilenebilir enerjiye dönün.' diyor." değerlendirmesinde bulundu. Altuğ, konuşmasının sonunda 2 gün boyunca gerçekleştirilen toplantılarda ortaya çıkan karbon salınımının ASO 2. OSB'de kurulacak güneş enerjisi santraliyle sıfırlanacak olması nedeniyle ASO Başkanı Özdebir ile Başkan Yardımcısı ve ASO 2. OSB Başkanı Seyit Ardıç'a "Karbon Nötr Sertifikası" verdi. ESG Partner Danışmanlık AŞ Kurucu Ortağı Özge Kepenek Bozkırlıoğlu da AB'nin sınırda karbon düzenlemesi ve Türk sanayicisinin karşılaşabileceği durumlar hakkında sunum gerçekleştirdi. AB'de sektörlerin karbon emisyonlarını azaltmak için belli düzeylerde maliyete katlandıklarını dile getiren Bozkırlıoğlu, "Diyorlar ki 'Bu maliyete tabi olmayan yerlerde üretilen mallarla rekabetimiz eşit değil. Bizim maliyetimiz daha yüksek, onlar daha düşük bir maliyetle üretiyorlar ve aynı pazarda rekabet etmeye çalışıyoruz.' Yani AB'nin sınırda yaptığı düzenlemenin temeli rekabete dayanıyor." ifadesini kullandı. Toplantıda ASO 2. OSB Başkanı Seyit Ardıç da yeşil ekonomiye dönüşüm süreçlerinin yerinden desteklenmesi için bölgelerinde başlatılan "Sanayinin Yeşil Rotası" kampanyası hakkında bilgi verdi. KOSGEB Teknoloji, Yenilik ve Yerlileştirme Dairesi Başkanı Mehmet Görkem Gürbüz de gerçekleştirdiği sunumla toplantıya katkıda bulundu. Konuşmaların ardından katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.
ASO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı Antalya'da gerçekleştirildi


- ASO Başkanı Nurettin Özdebir:
- "Yazmamız gereken 'yeni büyüme hikayemizin' en önemli unsurları teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır"
- "2022 sonrası güçlü bir büyüme ve dengelenmenin sağlanmasında, yapısal reformların uygulanabilirliği, uzun vadeli istikrar açısından oldukça önem arz edecektir"
ANTALYA (AA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, "2022 yılında yazmamız gereken 'yeni büyüme hikayemizin' en önemli unsurları, teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır." dedi.

ASO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Oda meclis üyelerinin katılımıyla Antalya'da gerçekleştirildi.

Nurettin Özdebir, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, küresel ekonomide yeni denge arayışlarının devam ettiğini, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yarattığı küresel krizle birlikte dünyanın içine girdiği bol para döneminin sonunun yaklaştığını söyledi.

Yeni dengelenme sürecinin, aynı zamanda ekonomilerde risk algısının arttığı bir dönemden geçileceği anlamını taşıdığını dile getiren Özdebir, değişen dengelerin ilk dalgalarının hissedilmeye başlandığını ifade etti.

Türkiye'nin marttan bu yana risk algısı ve belirsizliklerin yüksek seviyede olduğu bir dönemde olduğunu anlatan Özdebir, "Kovid-19'da artan vakalar, merkez bankalarının kararları ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan belirsizlikler ve bu belirsizliklerdeki yüksek risk algısı her geçen gün artarken ekonomi politika yapıcılarının uygun bir ekonomi politikası formüle etmesini zorlaştırıyor." diye konuştu.

Son dönemde, parasal sıkılaşma politikalarının amacını gerçekleştiremediğini ve ekonominin aynı anda hem yüksek faizin hem de yüksek kurun kıskacında kaldığını dile getiren Özdebir şunları kaydetti:

"Bu olguların, yurt içinde belirsizliği artıran, ara mallardaki yüksek fiyat artışları kanalıyla üretimde aksamalara yol açan ve uluslararası piyasalarda rekabet gücümüzü aşındıran yüksek enflasyonla birlikte değerlendirilmesi, halihazırda reel sektörün yüzleştiği zorlukların derecesini ortaya koymaktadır. Ama tüm bu zorlukların üstesinden gelmekten başka da çaremiz yok. Biz sanayiciler olarak bu süreçte üretmekten hiç vazgeçmedik."

Türkiye'nin sanayi politikasının üretim odaklı bir yaklaşımla, yüksek katma değer yaratan ve ithalata bağımlı olmayan üretim modeli ile sağlıklı bir yapıya kavuşacağını belirten Özdebir, geçmiş yıllarda ülkenin yabancı sermaye ile finanse edilen ithalata bağımlı bir sanayileşme politikasını tercih ettiğinin altını çizdi.

Üretimde dışa bağımlılığı azaltmak için ara ve sermaye mal üretimine katkı sağlayacak teşvik sisteminin devreye girmesi gerektiğini dile getiren Özdebir şöyle devam etti:

"Bunları gerçekleştirdiğimizde; üretim artışı ile sağlanacak refah artışı, ülkemizi hak ettiği kalkınma seviyesine ulaştıracaktır. 2022 yılında yazmamız gereken 'yeni büyüme hikayemizin' en önemli unsurları teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır. Ülke ekonomisinin, mevcut olumsuz konjonktürü geride bırakıp tekrar yüksek büyüme patikasına girebilmesi için; verimlilik, rekabet gücü ve ihracat artışına yönelik ekonomi politikaları revize edilerek üreten, katma değer yaratan bir ekonomi yapısına dönüşmesi gerekmektedir. 2022 sonrası güçlü bir büyüme ve dengelenmenin sağlanmasında, yapısal reformların uygulanabilirliği, uzun vadeli istikrar açısından oldukça önem arz edecektir."

- "Sınırda karbon uygulamalarına yeni fırsat olarak bakılabilir"

Avrupa Yeşil Mutabakatı'na da değinen Özdebir, Avrupa Birliği (AB) ekonomisini sürdürülebilir bir gelecek için dönüştürme amacını taşıyan mutabakat konusunda Türkiye'nin de geç kalmadan harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Mutabakatın sadece bir çevre stratejisi olarak algılanmaması uyarısında bulunan Özdebir, "Bizi de yakından ilgilendiren yeni bir uluslararası ticaret sistemi ve dönüşümü olduğu da unutulmamalıdır. Sınırda karbon uygulamaları sanayinin önünde bir engel gibi gözükse de sürece hızlı bir adaptasyonla yeni fırsatlar olarak bakmak da mümkündür." dedi.

ASO'nun 2022-2026 yıllarını kapsayan stratejik plan çalışmalarını meclis ve komite üyelerinin yoğun katılımıyla başlattıklarını da anlatan Özdebir, daha sonraki süreçte, plana son şeklini vereceklerini bildirdi.

- "Paris İklim Anlaşması'nın bizim gibi ülkelere çok faydası olacak"

İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Altuğ da yılda 50 milyar ton karbondioksitin atmosfere salındığını belirterek araştırmalara göre, gerekli önlemlerin alınmaması halinde 30 yıl içinde Ankara'nın ikliminin Riyad iklimine dönmesinin beklendiğini söyledi.

Altuğ, Paris İklim Anlaşması'nın TBMM'den geçmesinin beklendiğini dile getirerek, "Bu anlaşmanın bizim gibi ülkelere çok faydası olacak. Türkiye'nin enerjisinin yüzde 70'i maalesef dışa bağımlı. Paris İklim Anlaşması bize, 'Artık fosil yakıtlı enerjilerden kaçının, yenilenebilir enerjiye dönün.' diyor." değerlendirmesinde bulundu.

Altuğ, konuşmasının sonunda 2 gün boyunca gerçekleştirilen toplantılarda ortaya çıkan karbon salınımının ASO 2. OSB'de kurulacak güneş enerjisi santraliyle sıfırlanacak olması nedeniyle ASO Başkanı Özdebir ile Başkan Yardımcısı ve ASO 2. OSB Başkanı Seyit Ardıç'a "Karbon Nötr Sertifikası" verdi.

ESG Partner Danışmanlık AŞ Kurucu Ortağı Özge Kepenek Bozkırlıoğlu da AB'nin sınırda karbon düzenlemesi ve Türk sanayicisinin karşılaşabileceği durumlar hakkında sunum gerçekleştirdi.

AB'de sektörlerin karbon emisyonlarını azaltmak için belli düzeylerde maliyete katlandıklarını dile getiren Bozkırlıoğlu, "Diyorlar ki 'Bu maliyete tabi olmayan yerlerde üretilen mallarla rekabetimiz eşit değil. Bizim maliyetimiz daha yüksek, onlar daha düşük bir maliyetle üretiyorlar ve aynı pazarda rekabet etmeye çalışıyoruz.' Yani AB'nin sınırda yaptığı düzenlemenin temeli rekabete dayanıyor." ifadesini kullandı.

Toplantıda ASO 2. OSB Başkanı Seyit Ardıç da yeşil ekonomiye dönüşüm süreçlerinin yerinden desteklenmesi için bölgelerinde başlatılan "Sanayinin Yeşil Rotası" kampanyası hakkında bilgi verdi.

KOSGEB Teknoloji, Yenilik ve Yerlileştirme Dairesi Başkanı Mehmet Görkem Gürbüz de gerçekleştirdiği sunumla toplantıya katkıda bulundu.

Konuşmaların ardından katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.