Mersin kıyılarındaki su altı kanyonları dalış tutkunlarını ağırlıyor

  - Kızkalesi mevkisinde yaklaşık 8 metre derinlikteki su altı kanyonları, kıyıdan 10-15 metre uzaklıkta doğal resif görevi görüyor - Dalış eğitmeni Ertuğrul Çete: - "Kanyonda deniz tavşanından tutun, çuprasından papaz balığına, lagosuna ne isterseniz mevcut" - Dalış eğitmeni Özgün Çağlayan Köse: - "Akıntının etkisiyle kanyonun içinden geçmek dalışa ekstra güzellik katan duygu" MERSİN (AA) - OZAN EFEOĞLU - Sahip olduğu 321 kilometrelik sahil şeridi ve eşsiz doğa özellikleriyle "Doğu Akdeniz'in incisi" olarak nitelendirilen Mersin'de, mavi suların derinliklerine inen dalgıçlar su altı kanyonlarının güzelliklerini keşfediyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ndeki Korykos Antik Kenti'nin parçası olan Erdemli ilçesindeki Kızkalesi'nin 10-15 metre açıklarında, yaklaşık 8 metre derinlikteki su altı kanyonları, her seviyedeki dalgıçların faaliyette bulunabileceği noktalarıyla öne çıkıyor. Yaklaşık 2 kilometrelik alanı kapsayan su altı kanyonları, doğal resif görevi de görüyor. Bölgede, turistik amaçlı düzenlenen dalışlarla, kanyon içerisindeki biyolojik çeşitlilik ziyaretçiler tarafından keşfediliyor. Atlantis Dalış Merkezi eğitmenlerinden Ertuğrul Çete, AA muhabirine, kanyonların bölgedeki vazgeçilmez dalış noktalarından olduğunu söyledi. Doğu Akdeniz'in birçok noktasında tatlı suyun denize dökülmesinden kaynaklı kanyonlar oluştuğunu belirten Çete, "İnsanlarımız kanyon karada olur zannediyor. Tam aksine tatlı suyla tuzlu suyun karışmamasından dolayı ister istemez bir iz yapıyor. Bu izler su altında kanyona dönüşüyor." dedi. Çete, su altındaki kanyonların birçok deniz canlısına ev sahipliği yaptığını ifade ederek, "Küçük balıklar burayı sığınma yeri olarak görüyor, onun avcıları da oraya geliyor, böylece orada bir tür zenginliği oluşuyor. Kanyonlar bu yüzden ilgi çekici oluyor. Doğu Akdeniz’de bunu görmeniz mümkün." diye konuştu. Bölgedeki deniz canlılığının arttığını da dile getiren Çete, şunları kaydetti: "Kanyonda deniz tavşanından tutun, çuprasından papaz balığına, lagosuna ne isterseniz mevcut. Kanyonlar her zaman tür bakımından daha zengin oluyor. Tür fazla olunca kanyonlar görsel şölene dönüşüyor. Biz de orada balıkları koruduğumuz için daha çok çoğalıyorlar. Tür zenginliği fazla olduğu için fotoğrafı görenler buraya geliyor." - "Çok güzel bir dalış deneyimi yaşadım" Adana'dan bölgeye dalış yapmak için gelen dalış eğitmeni Özgün Çağlayan Köse de Türkiye'nin birçok kentinde faaliyette bulunduğunu aktardı. Köse, su altı kanyonlarını merak ettiği için bölgede bulunduğunu dile getirerek, "Buraya gelip keşif dalışı yaptım. Kanyonu, su altı popülasyonunu gördüm. Su altındaki kanyonlar görsel şölen olarak daha canlılar. İçinde canlı popülasyonu daha fazla. Kanyonlarda küçük balıklar, papaz balıkları, asker balıkları, aslan balıkları, deniz kestaneleri ve deniz tavşanları vardı. Bu tür canlıları gördüm ve çok güzel bir dalış deneyimi yaşadım." ifadelerini kullandı. Kanyonların içerisinde dolaşmanın çok keyifli olduğunu vurgulayan Köse, "Kanyonların içerisinden geçerken sağınızda ve solunuzda duvarlar var, bunların ortasından gidiyorsunuz ve yavaş yavaş daralmaya başlıyor. Akıntının etkisiyle kanyonun içinden geçmek dalışa ekstra güzellik katan duygu. Bunu herkesin denemesini tavsiye ediyorum." dedi. Batuhan Nuri Ganız da suyun berrak ve canlı olduğunu, kanyonların dikkati çektiğini söyledi.