Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
Köşe Yazarı
Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
 

Sucaeddin Karaman-i Kimdir

  Edirne de ki Şücâeddîn-i Karamani   Anadolu Velilerinden. İsmi, Şücâeddîn'dir. Aslen Aksaraylı olup, Karamânî nispetiyle meşhur olmuştur. Doğum ve vefat tarihleri bilinmiyor.   Hemen buradan şunu hatırlatmak isterim. Anadolu Beylikleri döneminde Karamanoğulları Beyliğinin sınırları Doğu Kayseri, Batı Burdur. Kuzey Ankara Haymana, Güney Alanya-Mersin Mezitli bölgesi ile sınırlıdır. Bu bölgelerde yaşayan herkes Karamanlı olarak anılır ve bilinir.   Yoksa bir devre adını yazdırmış, tarih sahnesinde 250 seneden fazla kalmış, devlet sikkesi bastırmış, medreselerinde âlimler yetiştirmiş, devletlerarası ticari analaşmalar yapmış, hutbe okutmuş bir beyliği getirip şimdiki sınırıyla Karaman İlinin içine koyamayız. Anılan tarihte “Larende” ismiyle anılan bölgeden bahsediyorum.   Şücâeddîn-i Karamani hayatı hakkında iki farklı anlatım bulunmaktadır. İki anlatımda iki farklı isim kullanılmıştır; 1- Şücâeddîn-i Karamani ve 2- Şücâeddîn Veli. Bunların iki farklı âlim olma ihtimali daha yüksektir fakat yazılan kaynaklarda hayatlarının çok benzediği görülmüştür. İkisi de 15. yüzyılda yaşamıştır ve ikisinin de Edirne’de türbesi bulunmaktadır.   1- Şücâeddîn-i Karamani ismi adı altında yazılan hayat hikâyesine göre, nerede doğduğu bilinmemektedir. Karaman ismiyle alınan beylikle/bölge ile bir alakası olduğu bu yüzden Karamani ismini aldığı söylenmektedir. I. Mehmed ve II. Murad dönemlerinde yaşamıştır. Somuncu Baba yani Şeyh Hâmid-i Kayseri’den eğitim almıştır. Daha sonra Edirne’ye yerleşti ve orada eğitim vermeye başladı. Ayrıca burada kendi türbesinin duvarlarından birini inşa etti. Duvarı inşa ederken her kerpiçte 3 defa İhlas suresini okudu. Edirne’de vefat etti ve inşa ettiği türbeye defnedildi. Daha sonra türbe Kanuni Sultan Süleyman geldiğinde türbe yanındaki mescidi genişlettirdi ve cami haline getirdi.   2- Şücâeddîn Veli hayatı hakkında anlatılanlara göre ise, İmam Ali er-Rızâ’nın soyuna dayanmaktadır. Timur’un Anadolu’ya geldiği zaman Şücâeddîn Veli’yi ziyaret ettiği söylenmektedir. I. Mehmed ve II. Murad dönemlerinde yaşamıştır. Eskişehir’de yaşamış Bursa, Kütahya, Manisa ve Ankara gibi şehirleri dolaşmıştır. Abdal Mehmed, Kaygusuz Abdal, Ümmî Kemal, Seyyid Nesîmî, Mecnûn, Baba Hâkî, Abdal Yâkub ve Hacı Bayrâm-ı Velî gibi dönemin ünlü alimleriyle tanıştığı belirtilmiştir. Kalenderî hayat tarzını betimlediği anlaşılmaktadır. Ölümünden sonra Uryan Şücâîler adında bir Alevi kolu gelişmiştir. Eskişehir’de kendi türbesinin ve Edirne ile Antalya’da da makamının bulunduğu söylenmektedir.   Şücâeddîn-I Karamani’nin Eserleri Şücâeddîn-i Karamani eserleri hakkında bilgi bulunamasa da Şücâeddîn Veli’nin Vilâyetnâme-i Şeyh Şücâeddin adında otobiyografi benzeri bir eser yazdığı bilinmektedir. Bu eser şu an Kastamonu İl Halk Kütüphanesi’nde yer almaktadır. Şücâeddîn-i Karamani ve Şücâeddîn Veli karıştırılsa da iki farklı kişi olduğunu düşünmek daha mantıklı olmaktadır.   Şücâeddîn-i Karamani’nin Sünni mezheplerde birine bağlı olduğu düşünülmekle beraber Şücâeddîn Veli’de Alevi etkileri görülmekteydi.   Edirne Valiliği Kültür Yayınları “Edirne Kitaplığı 6” Bu eseri yakın zamanda altını çizerek okudum bitirdim. Gerekli notlarımı aldıktan sonra kitaplığımda ki yerini aldı.   Kitap adı: Edirne Tekkeleri, Yazarı: N. Çiçek Akçıl, Edirne Kitaplığı Danışma Kurulu (Kültür Konseyi adına) Kurul Başkanı Dr. Metin Eriş   Kurul Üyeleri: Prof. Dr. Cevdet Küçük, Prof. Dr. Korkut Tuna, Prof. Dr. Kâzım Yetiş, Prof. Dr. Selçuk Mülayim ve İrfan Özcan.   Konumuzu ilgilendiren 77 nci sayfada ki Şeyh Şücaüddin Karamani Tekkesi ile ilgili, Kitapta ki bilgileri aynen aktarıyorum:   Tarikatı: Bayrami (Tennuri) / Nakşibendî. Yeri: Dilaver Bey Mahallesi Tabakhane Sokak Kaleiçi. Banisi: II. Murat. İnşa Tarihi: 1535 öncesi. Onarımlar: H.1165/M.1751. Tablo Sıra No: 8   Açıklamalar: Şeyh Şüca Camii ve Zaviyesi (Abdurrahman Hibrî, a.g.e, s.26) ve Şeyh Şücaaddin Camii Tekkesi (Selami Şimşek, a.g.e., 2008, s.174) olarak bilinen yapı; Dilaver Bey Mahallesi Tabakhane Sokak da yer almaktaydı (Yapının bulunduğu yer eski tarihi bazı kaynaklarda, Debbağhane (Manyas) civarında, Germekapı Caddesinde, Darülhadis Bitişiğinde No 39 olarak verilmektedir. Abdurrahman Hibrî, a.g.e., s.26; Ahmet Badi, a.g.e., s.51; Selami Şimşek, 2008, s. 174.)   II. Murat emri ile Somuncu Baba’nın halifelerinden Şücaaddin Karamani için inşa edilen tekkeye, Kanuni Sultan Süleyman’ın emri ile H.1535’de camiye çevrilerek bir minare eklenmiştir. (Abdurrahman Hibrî, a.g.e., 26; Ahmet Badi, a.g.e., s.51;  Selami Şimşek, 2008, s. 174.)   Tarikatı hakkında S.Şimşek (Selami Şimşek, a.g.e., 2008, s.174, 242) Bayramiliğin Tennuri koluna mensup olduğunu sonradan Nakşibendî tarikatına geçtiğini belirtmektedir.   Camisinin H. 1165/M.1751 yılı Ramazan ayında depremde yıkılması üzerine, çatısındaki kurşunlar ile bazı kalıntılarının satılarak yeniden yaptırıldığı bilinmektedir. (Selami Şimşek, a.g.e., 2008, s.174)   Tekkeden günümüze, bir evin bahçesinde tel örgü içinde, şerefesi yıkılmış olan bir minare ve bir mezar kalabilmiştir. Minarenin Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü Arşivinde çizimleri bulunmaktadır. (Öğrt. Gör. Mergup Nurengin denetiminde Levent Dedeoğlu. (Trakya Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü) tarafından gerçekleştirilmiş Rölöve Staj.)   Sekizgen planlı kaideye sahip minarede, köşeleri pahlanmış pabuçluk kısmı sade bir silme kuşağı ile silindir gövdeye geçmektedir. Gövde üç sıra tuğla bir sıra taş örgülüdür.   Yıkılmış olan şeref altında ise halat silme yer almaktadır. Mevcut durumu ile minare 11.10 metre yüksekliktedir. Halk arasında Şeyh Şücaeddin’ne ait olduğu bilinen dikdörtgen şeklindeki kabrin etrafı betonarme duvar ile çevrili olup, üzerinde yeşil renk boyalı metal korkuluk yer almaktadır. Çelebi Sultan Mehmet Han ve İkinci Murat Han zamanlarında yaşadığı bilinmektedir. Edirne'de vefat etti ve bu şehirde Debbağlar Mahallesindeki mescidi ve dergâhının bulunduğu yerde defnedildi. Mezar taşı bulunmaktadır.   Zamanının büyük velisi Şeyh Hamîd-i Kayserî'nin (Somuncu Baba'nın), sohbetinde bulunup, ondan aklî ve naklî ilimleri tahsil etti ve feyz aldı. Yüksek derecelere kavuştuktan sonra, Edirne'de talebe yetiştirip, Allahü teâlânın yüce dinini ve Peygamber (s.a.v.) efendimizin güzel ahlâkını anlatmakla meşgul oldu.   Bir dönem Edirne tarihine damgasını vurmuş Şücâeddîn-i Karamani şu günlerde camisinin ve mezarının restorasyonunu bekliyor. Şerafettin GÜÇ   Kaynaklar https://islamalimleri.net/sucaeddin-i-karamani-kimdir-eserleri-ve-hayati/ https://www.ehlisunnetbuyukleri.com/Evliyalar-Ansiklopedisi/Detay/Turkiye-Edirne-SUCAEDDIN-I-KARAMANI/186 https://islamansiklopedisi.org.tr/sucauddin-veli Ahmet Yaşar Ocak, Bektaşî Menâkıbnâmelerinde İslâm Öncesi İnanç Motifleri, İstanbul 1983, tür.yer. Filiz Aydın, “Seyitgazi Aslanbey Köyünde Şeyh Şücâeddin Külliyesi”, VD, sy. 9 (1971), s. 201-213. Vilâyetnâme-i (Menâkıb-ı) Şeyh Şücâeddin, Kastamonu İl Halk Ktp., HK 1591/8, tür.yer. Mehmet Demirtaş, Seyit Sultan Şecaaddin Veli, Eskişehir 2003, s. 16-130.      
Ekleme Tarihi: 29 Ocak 2023 - Pazar

Sucaeddin Karaman-i Kimdir

 

Edirne de ki Şücâeddîn-i Karamani

 

Anadolu Velilerinden. İsmi, Şücâeddîn'dir. Aslen Aksaraylı olup, Karamânî nispetiyle meşhur olmuştur. Doğum ve vefat tarihleri bilinmiyor.

 

Hemen buradan şunu hatırlatmak isterim. Anadolu Beylikleri döneminde Karamanoğulları Beyliğinin sınırları Doğu Kayseri, Batı Burdur. Kuzey Ankara Haymana, Güney Alanya-Mersin Mezitli bölgesi ile sınırlıdır. Bu bölgelerde yaşayan herkes Karamanlı olarak anılır ve bilinir.

 

Yoksa bir devre adını yazdırmış, tarih sahnesinde 250 seneden fazla kalmış, devlet sikkesi bastırmış, medreselerinde âlimler yetiştirmiş, devletlerarası ticari analaşmalar yapmış, hutbe okutmuş bir beyliği getirip şimdiki sınırıyla Karaman İlinin içine koyamayız. Anılan tarihte “Larende” ismiyle anılan bölgeden bahsediyorum.

 

Şücâeddîn-i Karamani hayatı hakkında iki farklı anlatım bulunmaktadır. İki anlatımda iki farklı isim kullanılmıştır;

1- Şücâeddîn-i Karamani ve 2- Şücâeddîn Veli.

Bunların iki farklı âlim olma ihtimali daha yüksektir fakat yazılan kaynaklarda hayatlarının çok benzediği görülmüştür. İkisi de 15. yüzyılda yaşamıştır ve ikisinin de Edirne’de türbesi bulunmaktadır.

 

1- Şücâeddîn-i Karamani ismi adı altında yazılan hayat hikâyesine göre, nerede doğduğu bilinmemektedir. Karaman ismiyle alınan beylikle/bölge ile bir alakası olduğu bu yüzden Karamani ismini aldığı söylenmektedir. I. Mehmed ve II. Murad dönemlerinde yaşamıştır. Somuncu Baba yani Şeyh Hâmid-i Kayseri’den eğitim almıştır. Daha sonra Edirne’ye yerleşti ve orada eğitim vermeye başladı. Ayrıca burada kendi türbesinin duvarlarından birini inşa etti. Duvarı inşa ederken her kerpiçte 3 defa İhlas suresini okudu. Edirne’de vefat etti ve inşa ettiği türbeye defnedildi. Daha sonra türbe Kanuni Sultan Süleyman geldiğinde türbe yanındaki mescidi genişlettirdi ve cami haline getirdi.

 

2- Şücâeddîn Veli hayatı hakkında anlatılanlara göre ise, İmam Ali er-Rızâ’nın soyuna dayanmaktadır. Timur’un Anadolu’ya geldiği zaman Şücâeddîn Veli’yi ziyaret ettiği söylenmektedir. I. Mehmed ve II. Murad dönemlerinde yaşamıştır. Eskişehir’de yaşamış Bursa, Kütahya, Manisa ve Ankara gibi şehirleri dolaşmıştır. Abdal Mehmed, Kaygusuz Abdal, Ümmî Kemal, Seyyid Nesîmî, Mecnûn, Baba Hâkî, Abdal Yâkub ve Hacı Bayrâm-ı Velî gibi dönemin ünlü alimleriyle tanıştığı belirtilmiştir. Kalenderî hayat tarzını betimlediği anlaşılmaktadır. Ölümünden sonra Uryan Şücâîler adında bir Alevi kolu gelişmiştir. Eskişehir’de kendi türbesinin ve Edirne ile Antalya’da da makamının bulunduğu söylenmektedir.

 

Şücâeddîn-I Karamani’nin Eserleri

Şücâeddîn-i Karamani eserleri hakkında bilgi bulunamasa da Şücâeddîn Veli’nin Vilâyetnâme-i Şeyh Şücâeddin adında otobiyografi benzeri bir eser yazdığı bilinmektedir. Bu eser şu an Kastamonu İl Halk Kütüphanesi’nde yer almaktadır. Şücâeddîn-i Karamani ve Şücâeddîn Veli karıştırılsa da iki farklı kişi olduğunu düşünmek daha mantıklı olmaktadır.

 

Şücâeddîn-i Karamani’nin Sünni mezheplerde birine bağlı olduğu düşünülmekle beraber Şücâeddîn Veli’de Alevi etkileri görülmekteydi.

 

Edirne Valiliği Kültür Yayınları “Edirne Kitaplığı 6” Bu eseri yakın zamanda altını çizerek okudum bitirdim. Gerekli notlarımı aldıktan sonra kitaplığımda ki yerini aldı.

 

Kitap adı: Edirne Tekkeleri, Yazarı: N. Çiçek Akçıl, Edirne Kitaplığı Danışma Kurulu (Kültür Konseyi adına) Kurul Başkanı Dr. Metin Eriş

 

Kurul Üyeleri: Prof. Dr. Cevdet Küçük, Prof. Dr. Korkut Tuna, Prof. Dr. Kâzım Yetiş, Prof. Dr. Selçuk Mülayim ve İrfan Özcan.

 

Konumuzu ilgilendiren 77 nci sayfada ki Şeyh Şücaüddin Karamani Tekkesi ile ilgili, Kitapta ki bilgileri aynen aktarıyorum:

 

Tarikatı: Bayrami (Tennuri) / Nakşibendî. Yeri: Dilaver Bey Mahallesi Tabakhane Sokak Kaleiçi. Banisi: II. Murat. İnşa Tarihi: 1535 öncesi. Onarımlar: H.1165/M.1751. Tablo Sıra No: 8

 

Açıklamalar: Şeyh Şüca Camii ve Zaviyesi (Abdurrahman Hibrî, a.g.e, s.26) ve Şeyh Şücaaddin Camii Tekkesi (Selami Şimşek, a.g.e., 2008, s.174) olarak bilinen yapı; Dilaver Bey Mahallesi Tabakhane Sokak da yer almaktaydı (Yapının bulunduğu yer eski tarihi bazı kaynaklarda, Debbağhane (Manyas) civarında, Germekapı Caddesinde, Darülhadis Bitişiğinde No 39 olarak verilmektedir. Abdurrahman Hibrî, a.g.e., s.26; Ahmet Badi, a.g.e., s.51; Selami Şimşek, 2008, s. 174.)

 

II. Murat emri ile Somuncu Baba’nın halifelerinden Şücaaddin Karamani için inşa edilen tekkeye, Kanuni Sultan Süleyman’ın emri ile H.1535’de camiye çevrilerek bir minare eklenmiştir. (Abdurrahman Hibrî, a.g.e., 26; Ahmet Badi, a.g.e., s.51;  Selami Şimşek, 2008, s. 174.)

 

Tarikatı hakkında S.Şimşek (Selami Şimşek, a.g.e., 2008, s.174, 242) Bayramiliğin Tennuri koluna mensup olduğunu sonradan Nakşibendî tarikatına geçtiğini belirtmektedir.

 

Camisinin H. 1165/M.1751 yılı Ramazan ayında depremde yıkılması üzerine, çatısındaki kurşunlar ile bazı kalıntılarının satılarak yeniden yaptırıldığı bilinmektedir. (Selami Şimşek, a.g.e., 2008, s.174)

 

Tekkeden günümüze, bir evin bahçesinde tel örgü içinde, şerefesi yıkılmış olan bir minare ve bir mezar kalabilmiştir. Minarenin Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü Arşivinde çizimleri bulunmaktadır. (Öğrt. Gör. Mergup Nurengin denetiminde Levent Dedeoğlu. (Trakya Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü) tarafından gerçekleştirilmiş Rölöve Staj.)

 

Sekizgen planlı kaideye sahip minarede, köşeleri pahlanmış pabuçluk kısmı sade bir silme kuşağı ile silindir gövdeye geçmektedir. Gövde üç sıra tuğla bir sıra taş örgülüdür.

 

Yıkılmış olan şeref altında ise halat silme yer almaktadır. Mevcut durumu ile minare 11.10 metre yüksekliktedir. Halk arasında Şeyh Şücaeddin’ne ait olduğu bilinen dikdörtgen şeklindeki kabrin etrafı betonarme duvar ile çevrili olup, üzerinde yeşil renk boyalı metal korkuluk yer almaktadır. Çelebi Sultan Mehmet Han ve İkinci Murat Han zamanlarında yaşadığı bilinmektedir. Edirne'de vefat etti ve bu şehirde Debbağlar Mahallesindeki mescidi ve dergâhının bulunduğu yerde defnedildi. Mezar taşı bulunmaktadır.

 

Zamanının büyük velisi Şeyh Hamîd-i Kayserî'nin (Somuncu Baba'nın), sohbetinde bulunup, ondan aklî ve naklî ilimleri tahsil etti ve feyz aldı. Yüksek derecelere kavuştuktan sonra, Edirne'de talebe yetiştirip, Allahü teâlânın yüce dinini ve Peygamber (s.a.v.) efendimizin güzel ahlâkını anlatmakla meşgul oldu.

 

Bir dönem Edirne tarihine damgasını vurmuş Şücâeddîn-i Karamani şu günlerde camisinin ve mezarının restorasyonunu bekliyor.

Şerafettin GÜÇ

 

Kaynaklar

  • https://islamalimleri.net/sucaeddin-i-karamani-kimdir-eserleri-ve-hayati/
  • https://www.ehlisunnetbuyukleri.com/Evliyalar-Ansiklopedisi/Detay/Turkiye-Edirne-SUCAEDDIN-I-KARAMANI/186
  • https://islamansiklopedisi.org.tr/sucauddin-veli
  • Ahmet Yaşar Ocak, Bektaşî Menâkıbnâmelerinde İslâm Öncesi İnanç Motifleri, İstanbul 1983, tür.yer.
  • Filiz Aydın, “Seyitgazi Aslanbey Köyünde Şeyh Şücâeddin Külliyesi”, VD, sy. 9 (1971), s. 201-213.
  • Vilâyetnâme-i (Menâkıb-ı) Şeyh Şücâeddin, Kastamonu İl Halk Ktp., HK 1591/8, tür.yer.
  • Mehmet Demirtaş, Seyit Sultan Şecaaddin Veli, Eskişehir 2003, s. 16-130.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.