Mut ta Avukatlar kadına şiddet için toplandı

Genel (MA) - mutajans.com | 25.11.2022 - 12:47, Güncelleme: 25.11.2022 - 12:47 1198+ kez okundu.
 

Mut ta Avukatlar kadına şiddet için toplandı

Mersin Mut ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında avukatlar kadına şiddete karşı açıklama yaptı.

Mut ta Avukatlar kadına şiddet için toplandı  Mersin Mut ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında avukatlar kadına şiddete karşı açıklama yaptı. Mut Adliyesi’nde avukatların katılımıyla düzenlenen basın açıklamasında kadına karşı şiddet alanlarında uzlaşma ve arabuluculuk uygulamalarının kabul edilmemesi talep edildi. Açılış konuşmasını yapan Baro temsilcisi Av. Mehmet Türkmen, Buna ilişkin olarak Türkiye'de de dünyada malum olduğu üzere kadına ve çocuklara şiddetin önlenmesi günü, yargı olarak özellikle infaz yasasından kaynaklı olduğunu düşündüğümüz ve kadına şiddeti arttıran unsur cezaların caydırıcı olmaması ceza mütereddisinin olmaması olduğunu kanaatindeyiz bu sebeple hem Türkiye Büyük millet meclisine hemde bakanlığa ve Hükümete buradan talebimiz kadına ve çocuklara şiddette infaz yazasının bir an önce değiştirilmesi ve cezaların caydırıcı olmasının gerektiğini düşünüyoruz dedi. Grup adına basın açıklamasını okuyan kadın hakları merkezi temsilcisi Av. Fatma Tekin, “1985 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 25 Kasım günü "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak ilan edilmiştir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de kadına yönelik şiddet, sürekli artış göstermektedir. Kadınlar yalnızca erkek şiddetine maruz kalmamakta aynı zamanda erkek egemen sistemin dayattığı baskı, eşitsizlik ve hak ihlalleri ile mücadele etmek durumunda kalmaktadır. Buna karşılık kadınlar yürüttüğü mücadele nedeni ile yargılanmakta ve idari yaptırımlarla karşılaşmaktadır. Her gün en az bir kadın cinayeti ile güne başlar olmak ve bu kadın cinayetlerini normalleştirerek toplumun duyarsızlaştırılması, faillere uygulanan cezaların yetersiz olması ve şiddet gören, tehdit edilen kadınlar için gerekli tedbirlerin alınmaması nedeni ile gerçekleşen bu cinayetler karşısında, devletin tüm organları ve yargı sisteminin sorumluluğu bulunmaktadır” Şiddetle etkin mücadele yöntemlerini belirleyen ve şiddetle mücadeleyi devletin öncelikli görevleri arasında sayan, Uluslararası Hukukun en önemli kilometre taşlarından biri olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının hukuken kabulü mümkün değildir. Parlamento tarafından kabul edilerek iç hukukun ayrılmaz bir parçası haline gelen ve normlar hiyerarşisinde kanunlardan bile önce gelen Uluslararası İstanbul Sözleşmesi’nin tek kişi kararı ile kaldırılamayacağı açıktır. Mersin Barosu, birçok baro ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından hukuka aykırı Cumhurbaşkanlığı kararının iptali için Danıştay’da açılan davalar reddedilmiş olup, karar temyiz edilmiştir. Türkiye’nin Sözleşmeden çekilmeye yönelik hukuka aykırı Cumhurbaşkanlığı kararının açıklanmasından bu yana artan kadın cinayetleri İstanbul Sözleşmesi’nin önemini ve uygulanmasının gerekliliğini bir kez daha göstermektedir. İran’da kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisleri tarafından gözaltına alınan ve öldürülen Mahsa Amini için, Rusya - Ukrayna savaşında cinsel şiddete maruz kalan Ukraynalı kadınlar için, sırf ayrılmak istemesi nedeniyle eşi, erkek arkadaşı tarafından dövülen, hatta öldürülen Türkiye’deki kadınlar için, yaşam tarzı sebebiyle psikolojik ve siber şiddete uğrayan kadınlar için, kısacası hayatın her alanında, şiddetin her türlüsüne maruz kalıp şiddete uğrayan tüm kadınlar için haykırıyoruz: Bizlerin artık, kadının yaşam hakkının ihlaline ve kadının kadın olmasından dolayı uğradığı her türlü şiddet ve ayrımcılığa tahammülü kalmamıştır. Kadını ötekileştiren, kadınların eşit ve özgür yaşam hakkına ket vuran, kadınları en temel hakkı olan yaşam hakkından mahrum bırakan zihniyetle mücadele etmeye devam edeceğiz. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Mut Temsilciliği olarak İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un tüm şiddet mağdurları hakkında sahada eksiksiz ve kesintisiz uygulanması için mücadele azim ve kararlılığımızdan vazgeçmiyoruz" ifadelerini kullandı. Biliyoruz ki mücadele KAZANDIRIR, İstanbul Sözleşmesi YAŞATIR! MERSİN BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ MUT TEMSİLCİLİĞİ 
Mersin Mut ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında avukatlar kadına şiddete karşı açıklama yaptı.

Mut ta Avukatlar kadına şiddet için toplandı

 Mersin Mut ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında avukatlar kadına şiddete karşı açıklama yaptı.

Mut Adliyesi’nde avukatların katılımıyla düzenlenen basın açıklamasında kadına karşı şiddet alanlarında uzlaşma ve arabuluculuk uygulamalarının kabul edilmemesi talep edildi.

Açılış konuşmasını yapan Baro temsilcisi Av. Mehmet Türkmen, Buna ilişkin olarak Türkiye'de de dünyada malum olduğu üzere kadına ve çocuklara şiddetin önlenmesi günü, yargı olarak özellikle infaz yasasından kaynaklı olduğunu düşündüğümüz ve kadına şiddeti arttıran unsur cezaların caydırıcı olmaması ceza mütereddisinin olmaması olduğunu kanaatindeyiz bu sebeple hem Türkiye Büyük millet meclisine hemde bakanlığa ve Hükümete buradan talebimiz kadına ve çocuklara şiddette infaz yazasının bir an önce değiştirilmesi ve cezaların caydırıcı olmasının gerektiğini düşünüyoruz dedi.

Grup adına basın açıklamasını okuyan kadın hakları merkezi temsilcisi Av. Fatma Tekin, “1985 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 25 Kasım günü "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak ilan edilmiştir.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de kadına yönelik şiddet, sürekli artış göstermektedir. Kadınlar yalnızca erkek şiddetine maruz kalmamakta aynı zamanda erkek egemen sistemin dayattığı baskı, eşitsizlik ve hak ihlalleri ile mücadele etmek durumunda kalmaktadır.

Buna karşılık kadınlar yürüttüğü mücadele nedeni ile yargılanmakta ve idari yaptırımlarla karşılaşmaktadır.

Her gün en az bir kadın cinayeti ile güne başlar olmak ve bu kadın cinayetlerini normalleştirerek toplumun duyarsızlaştırılması, faillere uygulanan cezaların yetersiz olması ve şiddet gören, tehdit edilen kadınlar için gerekli tedbirlerin alınmaması nedeni ile gerçekleşen bu cinayetler karşısında, devletin tüm organları ve yargı sisteminin sorumluluğu bulunmaktadır” Şiddetle etkin mücadele yöntemlerini belirleyen ve şiddetle mücadeleyi devletin öncelikli görevleri arasında sayan, Uluslararası Hukukun en önemli kilometre taşlarından biri olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının hukuken kabulü mümkün değildir.
Parlamento tarafından kabul edilerek iç hukukun ayrılmaz bir parçası haline gelen ve normlar hiyerarşisinde kanunlardan bile önce gelen Uluslararası İstanbul Sözleşmesi’nin tek kişi kararı ile kaldırılamayacağı açıktır. Mersin Barosu, birçok baro ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından hukuka aykırı Cumhurbaşkanlığı kararının iptali için Danıştay’da açılan davalar reddedilmiş olup, karar temyiz edilmiştir.
Türkiye’nin Sözleşmeden çekilmeye yönelik hukuka aykırı Cumhurbaşkanlığı kararının açıklanmasından bu yana artan kadın cinayetleri İstanbul Sözleşmesi’nin önemini ve uygulanmasının gerekliliğini bir kez daha göstermektedir.
İran’da kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisleri tarafından gözaltına alınan ve öldürülen Mahsa Amini için, Rusya - Ukrayna savaşında cinsel şiddete maruz kalan Ukraynalı kadınlar için, sırf ayrılmak istemesi nedeniyle eşi, erkek arkadaşı tarafından dövülen, hatta öldürülen
Türkiye’deki kadınlar için, yaşam tarzı sebebiyle psikolojik ve siber şiddete uğrayan kadınlar için, kısacası hayatın her alanında, şiddetin her türlüsüne maruz kalıp şiddete uğrayan tüm kadınlar için haykırıyoruz: Bizlerin artık, kadının yaşam hakkının ihlaline ve kadının kadın olmasından dolayı uğradığı her türlü şiddet ve ayrımcılığa tahammülü kalmamıştır. Kadını ötekileştiren, kadınların eşit ve özgür yaşam hakkına ket vuran, kadınları en temel hakkı olan yaşam hakkından mahrum bırakan zihniyetle mücadele etmeye devam edeceğiz. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Mut Temsilciliği olarak İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un tüm şiddet mağdurları hakkında sahada eksiksiz ve kesintisiz uygulanması için mücadele azim ve kararlılığımızdan vazgeçmiyoruz" ifadelerini kullandı.
Biliyoruz ki mücadele KAZANDIRIR, İstanbul Sözleşmesi YAŞATIR!
MERSİN BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ
MUT TEMSİLCİLİĞİ 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.