Anasayfa
Yazarlar
Yunus Emre Kaya
Yazı Detayı
Bu yazı 940+ kez okundu.
Kırsalda Muhtar Olmak.
Kırsalda Muhtar Olmak
2012 yılında yürürlüğe giren 6360 Sayılı Büyükşehir Yasası, birçok köyü ve beldeyi mahalleye dönüştürdü. Bu değişim, yönetim sisteminde modernleşme, kaynakların daha verimli kullanılması ve hizmetlerin eşit dağıtımı gibi olumlu hedeflerle hayata geçirilsede uygulamada özellikle kırsalda görev yapan muhtarlar ve vatandaşlar açısından bazı zorluklarıda beraberinde getirdi. Bugün, kırsalda muhtar olmak, sadece bir kamu görevi değil; aynı zamanda bir gönül meselesi, sabır sınavı ve temsil mücadelesidir.
Köy Mahalle Oldu Ama Kırsallığı Devam Ediyor
Tabelada mahalle, ama pratikte hâlâ köy. Yol sorunları, içme suyu altyapısı, toplu ulaşım eksikliği, üretim destekleri ve Sosyal etkinlik alanlarının yetersizliği gibi pek çok problem kırsalda yaşayan mahalle sakinlerinin günlük yaşamında karşılarına çıkmaya devam ediyor. Yasa köyü “mahalle” yaptı ama yaşam koşulları henüz bu dönüşüme tam olarak uyum sağlayamadı. İşte bu noktada yerel yönetimlerin daha dikkatli ve kapsayıcı bir hizmet yaklaşımı geliştirmesi gerekiyor.
Muhtarlar Görevde, Ama Yalnız
Mahalleye dönüşen köylerdeki muhtarlar, vatandaşın ilk başvurduğu, derdini paylaştığı ve çözüm beklediği ilk kapıdır.
Ancak:
Hizmet üretme aracı yok,
Bütçesi yok,
Yetki alanı kısıtlı,
Buna rağmen, muhtarlar;
Arızalardan sorumlu,
Yollardan sorumlu,
Yapılacak hizmetlerden sorumlu,
Yapılmayan hizmetlerden sorumlu,
Halkla belediye arasında köprü vazifesi
İşte bu yüzden, muhtarlık kurumu güçlendirilmeli, sahadaki sorumluluğu kadar desteklenmelidir. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri merkezdeki yoğun nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, kırsal mahalleler zaman zaman ikinci plana düşebiliyor. Bu bir niyet meselesi değil, daha çok yapısal ve planlamayla ilgili bir eksikliktir. Çözüm ise eleştiride değil; iş birliğinde, planlamada ve önceliklendirmede gizli:
Kırsal mahalleler için ayrı bütçeler oluşturulmalı,
Kırsal Hizmetler Daire Başkanlıkları etkin çalışmalı,
Mahalle muhtarlarıyla düzenli koordinasyon sağlanmalı,
Hizmet dağılımı, “nüfus”’a göre değil; ihtiyaca göre yapılmalı.
Yapıcı Bir Yol Haritası
1. Kırsal Mahalle Statüsü yaygınlaştırılmalı
Vergisel muafiyetler, üretim destekleri ve tarımsal altyapı kırsala özel olarak yeniden düzenlenmeli.
2. Muhtarlıklara etkili bütçe sağlanmalı
Ufak bakım-onarım işleri için belediyelere bağımlı kalmadan yerinde çözümler üretilebilmeli.
3. Taşınmazların geliri tekrar kırsal mahallelere kazandırılmalı
Köy tüzel kişiliğinden kalan malların geliri, yeniden o mahallede değerlendirilmelidir.
4. Yerel yönetimlere kırsal hassasiyeti taşıyacak stratejik plan zorunluluğu getirilmeli
Her belediyenin planlamasında kırsal için somut hedef ve bütçe yer almalıdır.
Muhtarlar ve Belediyeler çözüm Ortağıdır.
Muhtarlar ve yerel yönetimler zaman zaman farklı beklentilerle karşı karşıya kalabiliyor. Ancak unutulmamalıdır ki her iki taraf da aynı halka hizmet ediyor. O halde çözüm; karşılıklı anlayışta, daha çok görüşmede ve ortak çalışmada yatıyor. Muhtar, halkın taleplerini belediyeye iletmede aracı değil; Yerel yönetimin en sahici iş ortağıdır. Türkiye’nin geleceği kırsalda yaşayan vatandaşın üretkenliği, direnci ve aidiyetiyle güç kazanır. Köyden mahalleye dönüşen bu yerleşimler sadece hukuki olarak değil, sosyal ve ekonomik açıdan da desteklenmelidir.
Yerel yönetimlerin kapsayıcı politikaları,
Muhtarların daha donanımlı hale gelmesi,
Ve devletin merkezi teşviklerinin sahaya adil yansıması,
Türkiye’nin dengeli kalkınmasının ön koşuludur.
Bir Çağrımız Var:
Saygıdeğer Cumhurbaşkanımıza,
Değerli Bakanlarımıza, Milletvekillerimize
Sayın Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarımıza ve tüm ilgili kamu kurumlarına yürekten bir çağrımız var:
Kırsalda hayat devam ediyor.
Dağda, yaylada, ova köylerinde hâlâ üretim yapan, hayvanına bakan, çocuk okutmaya çalışan, yaşlısına, taşına, toprağına sahip çıkan insanlar var. Ve bu insanların devletten tek bir beklentisi var: Unutulmamak. Köyden mahalleye dönüşen yerleşimler hukuken mahalle oldu, ama yaşam tarzı, ihtiyaçları ve altyapısı hâlâ kırsal gerçeklikle iç içe.
Burada görev yapan muhtarlarımız ise elinde ne araç var, ne bütçe nede somut bir yetki olmamasına rağmen imkansızlıklar içinde halkın her derdine koşmaya çalışıyor.
Küçük işler için büyük kapılar aşındırmak istemiyoruz.
İstediğimiz, çok değil:
Kırsala özel hizmet planlaması,
Muhtarlara yetki ve bütçe,
Kırsal mahallelere adil hizmet dağılımı,
Halk ile yerel yönetim arasında samimi bir köprü kurulması.
Unutmayalım:
Kırsal güclü olursa, şehir nefes alır.
Muhtar güclü olursa, devlet güven kazanır.
Ve kırsalda yaşayan insanlar unutulmadığını hissederse, o topraklarda yaşamaya, üretmeye devam eder. Gelin hep birlikte, kırsalda yaşam mücadelesi veren bu insanlara kulak verelim, destek olalım. Çünkü kırsalın sesi duyulursa, Türkiye kazanır.
Ekleme
Tarihi: 02 June 2025 - Monday
Kırsalda Muhtar Olmak.
Kırsalda Muhtar Olmak
2012 yılında yürürlüğe giren 6360 Sayılı Büyükşehir Yasası, birçok köyü ve beldeyi mahalleye dönüştürdü. Bu değişim, yönetim sisteminde modernleşme, kaynakların daha verimli kullanılması ve hizmetlerin eşit dağıtımı gibi olumlu hedeflerle hayata geçirilsede uygulamada özellikle kırsalda görev yapan muhtarlar ve vatandaşlar açısından bazı zorluklarıda beraberinde getirdi. Bugün, kırsalda muhtar olmak, sadece bir kamu görevi değil; aynı zamanda bir gönül meselesi, sabır sınavı ve temsil mücadelesidir.
Köy Mahalle Oldu Ama Kırsallığı Devam Ediyor
Tabelada mahalle, ama pratikte hâlâ köy. Yol sorunları, içme suyu altyapısı, toplu ulaşım eksikliği, üretim destekleri ve Sosyal etkinlik alanlarının yetersizliği gibi pek çok problem kırsalda yaşayan mahalle sakinlerinin günlük yaşamında karşılarına çıkmaya devam ediyor. Yasa köyü “mahalle” yaptı ama yaşam koşulları henüz bu dönüşüme tam olarak uyum sağlayamadı. İşte bu noktada yerel yönetimlerin daha dikkatli ve kapsayıcı bir hizmet yaklaşımı geliştirmesi gerekiyor.
Muhtarlar Görevde, Ama Yalnız
Mahalleye dönüşen köylerdeki muhtarlar, vatandaşın ilk başvurduğu, derdini paylaştığı ve çözüm beklediği ilk kapıdır.
Ancak:
Hizmet üretme aracı yok,
Bütçesi yok,
Yetki alanı kısıtlı,
Buna rağmen, muhtarlar;
Arızalardan sorumlu,
Yollardan sorumlu,
Yapılacak hizmetlerden sorumlu,
Yapılmayan hizmetlerden sorumlu,
Halkla belediye arasında köprü vazifesi
İşte bu yüzden, muhtarlık kurumu güçlendirilmeli, sahadaki sorumluluğu kadar desteklenmelidir. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri merkezdeki yoğun nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, kırsal mahalleler zaman zaman ikinci plana düşebiliyor. Bu bir niyet meselesi değil, daha çok yapısal ve planlamayla ilgili bir eksikliktir. Çözüm ise eleştiride değil; iş birliğinde, planlamada ve önceliklendirmede gizli:
Kırsal mahalleler için ayrı bütçeler oluşturulmalı,
Kırsal Hizmetler Daire Başkanlıkları etkin çalışmalı,
Mahalle muhtarlarıyla düzenli koordinasyon sağlanmalı,
Hizmet dağılımı, “nüfus”’a göre değil; ihtiyaca göre yapılmalı.
Yapıcı Bir Yol Haritası
1. Kırsal Mahalle Statüsü yaygınlaştırılmalı
Vergisel muafiyetler, üretim destekleri ve tarımsal altyapı kırsala özel olarak yeniden düzenlenmeli.
2. Muhtarlıklara etkili bütçe sağlanmalı
Ufak bakım-onarım işleri için belediyelere bağımlı kalmadan yerinde çözümler üretilebilmeli.
3. Taşınmazların geliri tekrar kırsal mahallelere kazandırılmalı
Köy tüzel kişiliğinden kalan malların geliri, yeniden o mahallede değerlendirilmelidir.
4. Yerel yönetimlere kırsal hassasiyeti taşıyacak stratejik plan zorunluluğu getirilmeli
Her belediyenin planlamasında kırsal için somut hedef ve bütçe yer almalıdır.
Muhtarlar ve Belediyeler çözüm Ortağıdır.
Muhtarlar ve yerel yönetimler zaman zaman farklı beklentilerle karşı karşıya kalabiliyor. Ancak unutulmamalıdır ki her iki taraf da aynı halka hizmet ediyor. O halde çözüm; karşılıklı anlayışta, daha çok görüşmede ve ortak çalışmada yatıyor. Muhtar, halkın taleplerini belediyeye iletmede aracı değil; Yerel yönetimin en sahici iş ortağıdır. Türkiye’nin geleceği kırsalda yaşayan vatandaşın üretkenliği, direnci ve aidiyetiyle güç kazanır. Köyden mahalleye dönüşen bu yerleşimler sadece hukuki olarak değil, sosyal ve ekonomik açıdan da desteklenmelidir.
Yerel yönetimlerin kapsayıcı politikaları,
Muhtarların daha donanımlı hale gelmesi,
Ve devletin merkezi teşviklerinin sahaya adil yansıması,
Türkiye’nin dengeli kalkınmasının ön koşuludur.
Bir Çağrımız Var:
Saygıdeğer Cumhurbaşkanımıza,
Değerli Bakanlarımıza, Milletvekillerimize
Sayın Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarımıza ve tüm ilgili kamu kurumlarına yürekten bir çağrımız var:
Kırsalda hayat devam ediyor.
Dağda, yaylada, ova köylerinde hâlâ üretim yapan, hayvanına bakan, çocuk okutmaya çalışan, yaşlısına, taşına, toprağına sahip çıkan insanlar var. Ve bu insanların devletten tek bir beklentisi var: Unutulmamak. Köyden mahalleye dönüşen yerleşimler hukuken mahalle oldu, ama yaşam tarzı, ihtiyaçları ve altyapısı hâlâ kırsal gerçeklikle iç içe.
Burada görev yapan muhtarlarımız ise elinde ne araç var, ne bütçe nede somut bir yetki olmamasına rağmen imkansızlıklar içinde halkın her derdine koşmaya çalışıyor.
Küçük işler için büyük kapılar aşındırmak istemiyoruz.
İstediğimiz, çok değil:
Kırsala özel hizmet planlaması,
Muhtarlara yetki ve bütçe,
Kırsal mahallelere adil hizmet dağılımı,
Halk ile yerel yönetim arasında samimi bir köprü kurulması.
Unutmayalım:
Kırsal güclü olursa, şehir nefes alır.
Muhtar güclü olursa, devlet güven kazanır.
Ve kırsalda yaşayan insanlar unutulmadığını hissederse, o topraklarda yaşamaya, üretmeye devam eder. Gelin hep birlikte, kırsalda yaşam mücadelesi veren bu insanlara kulak verelim, destek olalım. Çünkü kırsalın sesi duyulursa, Türkiye kazanır.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.